Umut / 2009

Merhaba arkadaşlar (:

Sizlere bugün, ilk izlediğim andan beri etkisinde bırakmış, her izlediğimde ilkmiş gibi hissettiren ve o denli hüzünlendiren filmden Umut 'dan bahsedeceğim...

Yılmaz yurt dışında hapis yatmakta olan 30'lu yaşlarda bir adamdır. Yıllar sonra hapisten çıktığında hasret duyduğu eşi ve oğluna kavuşmak için köyüne gider. Bebekliğinden beri görmediği 6 yaşındaki oğlu Umut ona soğuk davranmakta, eşi Suna ise ölümcül hastalıkla savaşmaktadır. 

Yılmaz oğluyla arasındaki buzları eritmeye çalışırken, Suna ölür. 

Suna'nın ölümü üzerine Yılmaz oğluna daha çok zaman ayırır. Onunla sürekli eskiden kalma bahçeye gidip kendilerine ev yapmaya çalışırlar.

Bu sayede de Umut babasına alışmaya başlamıştır. Yine bir gün bahçede uğraşırlarken Umut bayılır. Yılmaz o telaşla oğlunu hastahaneye götürür ve Umut'un kanser olduğu ortaya çıkar. Yılmaz'ın dünyası başına yıkılır. Oğlu için neler yapabileceğini düşünür, tedavi için ise İstanbul'a  gitmeleri gerekmektedir. Yılmaz eski arkadaşı Muhittin ile iletişime geçer ve onun yanına gider. Muhittin içinde aile sıcaklığını barındıran bir otelde kalmaktadır. Muhittin'inde desteğiyle Yılmaz Umut'un tedavisi için hastahaneye gider. Doktorlar Umut'un iyi olabileceğini ancak ameliyat için çok para gerektiğini söylerler. 

Yılmaz etraftan para bulmaya çalışırken aynı zamanda otelde kalan ve geceleri şarkı söyleyen Meryem ile tanışır. Meryem'in sesi de yüzü de çok güzeldir (:  Meryem Yılmaz'ın samimiyet ve sıcaklığına hayran kalır ve hatta giderek Yılmaz'a aşık olur. Yılmaz yine Umut için para ararken zengin iş adamı İlyas Aslanoğlu ile tanışır. İlyas'ın oğlu da hastahanede yatmakta ve tüm organları iflas etmiş vaziyettedir.  

Yılmaz'a teklif sunar. Teklif; Sen bütün organlarını benim oğluma bağışla bende senin oğlunun tedavi masraflarını karşılayayım ve onun okumasına yardımcı olayım.

Yılmaz günlerce bu konuyu kafasında kurcalar ve teklifi kabul ettiğini ilk önce Muhittin 'e daha sonra da Meryem'e söyler. Muhittin arkadaşı öleceği ve Umut babasız kalacağı için, Meryem ise ilk aşık olduğu adamın tamamen hayatından çıkacağı için üzülmektedir. 

Ameliyat günü gelir çatar. Yılmaz, Umut ile son kez konuşur, ona çok uzaklara gideceğini ve bir daha asla dönmeyeceğini söyler. Umut neden gidiyorsun diğe sorunca da ' Senden senin için vazgeçiyorum '  der ve yıllardır görmediği oğlunun hayatından çıkar. 

Güzel bir kadının küçük bir çocuğun sağlığı için aşkını kalbime gömmesinin, yardım etme aşkıyla kavrulan samimi dostlukların, oğlunu düşünüp duran bir babanın aşkına karşılık verememesinin ve en önemlisi bir babanın çocuğa yapabileceği en büyük fedakarlığın anlatıldığı bir film...

Hüngür hüngür ağladığım, dostlukları, samimiyeti iliklerime kadar hissettiğim bir film. Şiddetle tavsiye ediyorum (:

Sabırla okumanız, Keyifle izlemeniz dileğimle....